gözen
ne
demek?

31 Ağustos, 2022 / 16:41
Yaptıklarımı değil de yapamadıklarımı konuşmak istedikçe beynim beni yine olmuş olana yönlendiriyor. Olmuş olanı konuştukça da geçmişte yaşıyoruz. Aslında yapamadıklarımızı konuşurken an geçiyor. An da geçmesin konuşmayalım, yaşayalım diyorsun. Ona da tamam. Peki ne konuşalım bu durumda?

29 Ağustos, 2022 / 11:56

Aslında hep yazdım. Kısa kısa, uzun uzun, içli veya komik, hisli veya beton gibi, birine veya dünyaya, kağıda veya beynime... Yazmak hep güzeldi. Söz uçtu, yazı kaldı. Sadece söz uçsa iyi hatta, her şey uçtu sözlerle yıllar içinde. Var mı elinde tutabilen? Ya da ellerinizde tuttuklarınız siz elinizde tuttuğunuz için mi elinizde? Mesela bıraksanız da orada dururlar mı? 

Hep bu sahip olma dürtüsüne geliyor sanki konu. Uzun zamandır en içimde, kendime karşı verdiğim bir mücadele olarak görüyorum. Farkındayım, bana ait değil. Ben doğanın içinde bir parçaysam, ben dahil her şey aslında doğaya ait iken hiçbir şeye sahip olamam. Hiçbir şey benim olamaz. Sahip olma dürtümü anlama dürtüsüyle değiştirmeye çalışıyorum. Görüp anladıkça zaten hiçbir şeyin aslında kendine veya bir diğerine ait olmadığının farkına varır insan. 


11:36
13 Ağustos 2022
"Şu an burada olmam gerekiyordu." cümlesini körü körüne kadercilikten biraz farklı görüyorum. Bazen öyle bir an yaşıyorum ki; kafamın içindeki hayali bir yapbozun eksik parçası tamamlanıyor adeta. Ya da öyle bir an geliyor ki; orada fazlayım. Göze batıyorum, simetriyi ve dengeyi bozuyorum. Çok net bir his olmaya başladı bu bende. Ha bir de bu konu var bak. Yıllar geçtikçe hislerim ya çok keskin ya da çok flu. Fakat ne istediğini bilmemek değil, hislere ulaşamamaktan bahsediyorum. Keskin olanların da adı üstünde, yakındakine zarar. 

Diğer bir taraftan, zarar kelimesinin de artık herkeste aynı çağrışımlara sebep olmadığı aşikar. Birinin zararlı dediği bir diğerinin motivasyon kaynağı olabiliyor. Zararın neresinden dönersen kardır diyen birinin yanındakine sorsan "yol nasıl güzel" deyip devam ediyor olabilir. Hatta hedefine giden yoldaki kaybedişleri, harcamış ve harcanmışlıkları, fedakarlıkları da zararlı değil gereklidir. Nitekim bu iki insan aslında farklı zamanlardaki aynı kişi olabilir. 

Belki de benimdir.

11:35
20 Mayıs 2022
Ay mı sıkışıyor, Güneş mi tutuluyor, Merkür mü geriliyor, ne oluyor bilmiyorum ama benim göğsüme adeta filler falan oturuyor arkadaşlar. Sanki nefes alıyorum da ciğerime gitmiyor. Gözümü açıyorum da görmüyorum. Sonra bi' bakıyorum gece olmuş, yatağımdayım. Bir şarkı açıyorum, son notayı duyuyorum. İnanılmaz sessiz ve sakinim. Hareketlerimden bile tık çıkmıyor. Orta yaş bunalımı? Gündem yorgunluğu? Bazı bazı kötü enerjiler? Yoksa rahat batması? Peki acaba hepsi birden mi? Ya da hiçbiri mi mesela? 

Neyse cevapları nasıl olsa bulurum diye bu acayip sakinliğe sadece bakıyorum. Onu dinliyorum. Ne iyi gelir ne gelmez, üzerine düşünmüyorum. Belki de iyi olan zaten budur?