gözen
ne
demek?

17 Eylül, 2022 / 11:58
"İnsanlar kodlarla anlaşır."

Giysilerimiz, giysilerimizdeki mesajlar, yeme-içme tercihlerimiz, duruşumuz -ki vücut dili olgusunu da hesaba katarsak bu çok büyük bir alanı kapsar-, elimizde tuttuğumuz bir kitap, kulaklığımızdan dışarıya inceden duyulan müzik, aksesuarlarımız ve üzerlerindeki semboller, hitap şekillerimiz, davranışlarımız, bakışlarımız... Hatta fiziksel özelliklerimiz; çünkü büyük bir kısmı alışkanlıklarımızla ve tercihlerimizle şekillenir. Görmek, anlamak, bilmek ve hepsini göz önünde bulundurarak iletişmek isteyen herkes görebilir bu kodları. 

Dün tanımadığım birinden duyduğum bu cümle üzerine yaklaşık yarım saat düşündüm. Bir dövme yaptırmış ayak bileğine. "Dövme Bojack Horseman mı?" diye sordum. "Aa ilk defa bilen biri, evet!" dedi. Bizi dinleyen annesi de dönüp "Bak işte, insanlar kodlarla anlaşır." dedi bu ufak diyalog üzerine.

Fakat bu kodlar birer iletişim yolu ve aracı oldukları gibi, bilerek veya farketmeden tam tersi roller de alabilirler. İletişime kapalı olmak ve öyle kalmak istemek, veya karşımızdakini anlamak, görmek istediğimiz şekilde görmek mesela. İlki ile ilgili çok da fazla bir şey söyleyemem, en azından bu yazıda, zira o bambaşka bir konu ama ikinci kısım biraz tehlikeli. Bunu nasıl da çok yapıyoruz. Bu noktada, yazıma tema olan bu söz kafamda çeşitleniyor. Kodlar göründükleri gibi olmayabilir, her kod herkeste aynı anlamı taşımayabilir, farklı algılanabilir, bu algılar mesnetsiz yargılara dönüşebilir, yargılar infazlara gebe kalabilir, infazlar hevesleri kırabilir, kırılan heveslerin peşinden de sessizlik gelebilir. Döndük mü başa?