gözen
ne
demek?

12 Ekim, 2022 / 00:28
Duygularımız sıvı, bizler de onları taşıyan türlü şekillerdeki kaplar. Çünkü ancak böyle açıklayabilirim her duygunun herkeste farklı şekillere girdiğini. Örneğin benim öfkemin kendine dönük uçları sivri. Karşı taraftan çok kendime zarar hep. Çevremde tanıdığım öfkelerin ise çoğu duvardan duvara atılan vazolar gibi. Fevri, tehlikeli ve ansızın. Veyahut özlem. Bendekini hep burnuma inceden gelen ama merkezine asla ulaşamadığım bir kokuya benzetirim. Fakat etrafımda öyle özlemler ve tasvirlerini gördüm ki; benimkini sorguladım. Durum böyleyken biz bir de birbirimizi ve birbirimizdeki duyguları anlamaya çalışıyoruz. Son zamanlarda beni en çok yoran şeylerden biri anlamaya çalışmak, sanki tam anlamıyla yapabilecekmişim gibi bir de tüm gücümle buna uğraşmak. Anlaşılmayı da istiyoruz bir şekilde, içten içe istiyoruz. Bal gibi de istiyoruz, bekliyoruz. Kabul edelim. Eskiden bazı isteklerimden, zayıflıklarımdan, eksikliklerimden veya zaaflarımdan utanırdım. Kabul kısmı daha keyifliymiş oysa. Kabul kısmı problemi de, çözümünü de, çözümünün sağlayacağı huzuru da içinde barındırıyormuş. İstiyorum, bekliyorum, eksiğim, fazlayım, zayıfım, güçlüyüm, zaafım var, eyvallahım yok, bildim, gördüm, hissettim, anladım, sordum, dinledim, gittim, döndüm, durdum. Kabul ettim.

Devam.